17 Eylül 2010 Cuma

Elde var 1......

UEFA Avrupa Ligi

L Grubu

1.Hafta Karşılaşması

16 Eylül 2010

BEŞİKTAŞ: 1 CSKA Sofya: 0


Bu maç oynanmadan önce gerçekten de Bulgar temsilcisi CSKA Sofya'yı çok ama çok hafife almışım. Sahada her ne kadar çağ dışı bir futbol anlayışı ile yer alıp sadece savunma yapmayı düşünseler bile ilk dakikadan son dakikaya kadar oyun disiplinine sadık ve taş gibi bir takım bulduk karşımızda. İyi gününde olmaması yüzünden de bu kilidi açmak için çok uğraşması gerekti Siyah-Beyazlı takımın.

Yalnız BJK İnönü Stadyumunun zemini hakkında bir kaç şey söylemeden bugün sahada müthiş bir mücadele sergileyen 11 Kartal'ı eleştirmek istemiyorum. Bu zemin kesinlikle UEFA Avrupa Ligi gruplarına kalmış büyük bir takıma yakışmıyor. Beşiktaş, bu sezon itibariyle bozan değil oynamaya çalışan bir takım oldu ve böyle bir zemin rakiplerinin yani CSKA Sofya gibi bozmak isteyen takımların ekmeğine yağ sürüyor. Bu sezon bu zemine bir çözüm bulunabilecek gibi gözükmüyor. Bu nedenle de Beşiktaş, zorluk derecesi yüksek her maçta rakip ile olduğu kadar zeminle de mücadele etmek zorunda kalacak.

Tekrardan maça dönecek olursak, Beşiktaş'ta bugün ciddi bir koordinasyon eksikliği göze çarptı. Ayağına her top gelişinde klas dolu bir hareket yapan Guti bile afyon yutmuş gibiydi. Guti böyle olunca diğer oyuncular da sahada çok acemice hareketler yaptılar. En basit paslar bile ya taca ya da rakip oyuncunun ayağına gitti. Böyle olunca da Beşiktaş, pozisyon üretmekte çok zorlandı. Bu maçta üretilen pozisyonlar bir elin parmaklarını geçmez. Ancak, bin bir zorlukla üretilen pozisyonlar çok kolay ve de vurdumduymazca harcandı. Öyle, amatörce son vuruşlar yapıldı ki erken kopabilecek bir maç için son dakikalara kadar heyecan ve stres yaşandı. İşte tam bu anda (90.dakika) yaptığı bir kaç hata dışında Beşiktaş'ın en iyisi olan Fabian Ernst sahneye çıktı ve Guti'nin adrese teslim ortasına öyle güzel bir kafa vurdu ki tüm Beşiktaşlılara büyük bir sevinç yaşattı.

Alınan galibiyete rağmen Beşiktaş savunmasına da dikkat çekmek istiyorum. Hücumu çok fazla düşünmeyen CSKA Sofya bile geliştirdiği ender ataklarda Beşiktaş savunmasını sallamayı başardı. Özellikle de çok eleştirilen Ferrari'nin sakatlanıp çıkmasından sonra. Buna rağmen üstün bir mücadele ortaya koyan Siyah-Beyazlı oyuncular bu atakları savuşturmayı bildi. Ancak, bu maçtakine benzer savunma hataları daha güçlü ve son vuruşlarda becerikli forvetlere sahip takımlara karşı tekrarlanırsa sonuçları çok ağır olur.

Grubun ilk maçında alınacak 3 puan elbette gelecek maçlara moralli hazırlanılabilmesi için çok önemliydi. Beşiktaş'ta zorlanarak da olsa istediğini elde etti. Ama şunu unutmamak gerekir ki; hem Rapid Wien hem de Porto maçları çok daha zor geçecek. Rapid Wien, Beşiktaş kalibresinde bir takım olmasa bile kendi evindeki maçta savunmayı ikinci plana atarak ofansif bir futbol anlayışını benimseyebilir. Porto maçının zaten ne kadar zor geçeceği hakkında çok bir şey söylemeye gerek yok. Hulk gibi bir oyuncusu olan takıma karşı her türlü savunma tedbiri mutlaka alınmalıdır. Bunun yanı sıra hücumda da daha üretken olunması olmazsa olmazdır.

Sonuç olarak; Bursaspor ile üzüldüğümüz Avrupa Kupaları haftasını en azından bir galibiyet ile kapatmak güzel oldu. Teşekkürler Beşiktaş.

1 yorum:

  1. Baslık güzel,genel degerlendirme de iyi.
    Hilbert ve Tabata'dan yeterli verim alınamıyor.
    Özellikle Hilbert ilk yarı sag kanatta oldukça aksadı ve gereksiz top kayıplarıyla hücum organizasyonlarının kesilmesine neden oldu.Buna ragmen kazanma hırsı ve isteği son ceyrekte baskıyı getirdi ve 90'da semeresini verdi, böylelikle Beşiktaş iyi bir baslangıç yapmış oldu.

    YanıtlaSil